Araştırmalar, neo-liberalizmin hızla yaygınlaştığı toplumlarda, 1980’lerde, 90’larda, “depresyonun” egemen meslek hastalığı haline geldiğini ortaya koyuyor.
Bu araştırmalardan hareketle 1990’larda ve 2000’li yıllarda, özellikle ABD ve İngiltere’de, Cognitive Behavioral Therapy (Bilişsel Davranışçı Terapi), Mutluluk Ekonomisi, “Nudge”
teorisi gibi yaklaşımların geliştiği, devletlerin bu yaklaşımlar
zemininde uzmanlar aracılığıyla bireyin iş ve özel yaşamına müdahale,
yönlendirme çabalarını yoğunlaştırdığı görülüyor. Tüm bunlar
neo-liberalizmin kriz yönetme tarzıyla, bu tarzın içerdiği paradoksla yakından ilişkili gelişmeler.
Bir ‘mutsuzluk makinesi’
Yazının devami için...
Neo-liberalizm ve Şiddet -II
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=373710
Wednesday, October 24, 2012
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment