Thursday, October 04, 2012

Asya-Pasifik dengeleri ve ABD

03 Ekim 2012 Cumhuriyet

Japonya’nın Senkaku/Diaoyu adalarını kamulaştıracağını açıklamasıyla üç hafta  önce, kaygı verici biçime patlak veren Çin-Japonya gerginliği, siyasi, diplomatik, ekonomik sonuçlar üreterek bölgeyi etkilemeye devam ediyor.
Japonca Senkaku, Çince Diaoyu olarak adlandırılan adalar, 19. Yüzyılın sonuna kadar Çin’e aitti. Çin, Japonya’ya savaşta yenilince, adalar 1895’de, Japonya topraklarına katıldı. II, Dünya savaşı sonunda, adaların yönetimi ABD’ye geçti. ABD bu adaları 1970’lerin başında, Çin ve Japonya arasında sürekli bir sorun alanı yaratmak üzere, yeniden Japonya yönetimine devretti. Çin’de  piyasa reformları başladığında Den Xiaoping, gelişme sürecini aksatmamak için, gelin “bu sorunun çözümünü bizden sonra gelecek daha akıllı kuşaklara bırakalım, ilişkilerimizi geliştirmeye öncelik verelim” demişti.
Daha akıllı bir kuşağın tarih sahnesine çıkıp çıkmadığına ilişkin soru bir yana, geçen haftaki gelişmelerin yönü, Asya-Pasifik stratejisini, Çin’i, Japonya ile dengelemek üzerine kuran ABD’nin bölgedeki etkisinin, bu gerginlikle daha da zayıflayacağını düşündürüyordu.

Normalleşmenin 40. Yıldönümünde...

Geçen hafta Çin – Japonya ilişkilerinin II. Dünya Savaşından sonra normalleşmesinin 40. yıldönümüydü. Ancak bu kez iki ülkenin liderleri geleneksel iyi niyet mesajlarını yayımlamayı dışişlerine bıraktılar. Aynı günlerde Çin ordusu, uzak denizlere güç yansıtma kapasitesi anlamına gelen, ilk uçak gemisini teslim alıyordu.
Aynı hafta, Çin ile Japonya arasındaki, tartışmaya, adaların üzerinde hak iddia etmeye karar veren Taiwan’ın da katılmasıyla, gelişmeler ilginç bir boyut kazandı. Taiwan, ABD’nin yakın  müttefiki ve Çin’i dengelemekte kullanmayı amaçladığı bir başka ülke. Ne ki, Çin Taiwan üzerinde de hak iddia ediyor, bu ülkeyle birleşme amacından vaz geçmiyor. Buraya kadar bir yenilik yok. Yeni boyut, Taiwan balıkçı gemilerini tartışmalı adalara gönderdiğinde, Çin’in devreye girerek, bu gemileri olası bir Japonya saldırına karşı koruyacağın açıklamasıyla  şekillendi. Çin, Japonya ile arasındaki anlaşmazlığı, bir ABD  müttefiki olan Taiwan ile ilişkilerin geliştirmekte kullanıyordu...
Tüm bunlar çok ilginç, ama bence geçen haftanın en ilginç gelişmeleri Japonya’da yapılan kimi açıklamalarda ve ekonomi haberlerinde gizliydi. Japonya’da aralarında Nobel ödüllü Oe Kenzaburo ile bu yıl Nobel’e aday  Haruki Murakamı’nin de bulunduğu 1300 entelektüel, bir ortak açıklamayla, Japonya hükümetini “tarih anlayışı üzerinde bir kez daha düşünmeye... Senkaku/Diaoyu adaları üzerinde kısır döngüler yaratmamaya” çağırdı.  Murakami de, Milliyetçiliği, içerken haz veren, insanda aşırı hastalıklı duygulara, tepkilere yol açan, ancak ertesi gün kalkınca büyük baş ağrısı yaratan ucuz bir içkiye benzetiyordu.
Japonya’nın büyük gazetelerinden Ashai Shimbun’un aktardığına göre Japonya’nın en güçlü işverenler örgütü Kiadanren’in başkanı Hiromasa Yonkura’da entelektüellerin açıklamalarına paralel yönde düşünüyor. Yonkura’ya göre “Besbelli ki Çin bu adalar konusunda ciddi kaygılara sahip. Japon hükümetinin Çin’le aramızda toprak sorunu anlaşmazlığı yok açıklamaları tam bir saçmalık” .  Bu açıklamalar özel sektör  görüşmeleri düzeyinde kabul edilebilir bir tutum değil.” Diyen Kiadanren başkanı, ekliyor: “Umarım Japon hükümeti bu tavrından vaz geçer”.
Kiadanren’in bu yaklaşımının arkasında, gerginliklerin Japon ekonomisi üzerinde, hava taşımacılığından, turizme, dayanıklı tüketim malları ihracatına kadar, yarattığı olumsuz etki yatıyor. Çin, Japonya’nın en büyük ihracat pazarı. Japonya’nın, Honda, Toyota gibi birçok dev uluslararası şirketi Çin’i üretim ve ihracat platformu olarak kurulmuş fabrikaları ve dağıtım ağları var. Şimdi yükselmeye başlayan, Japonya karşıtı milliyetçilik, üretim, aksatıyor satışları etkileyen boykotlara yol açıyor. Japon şirketleri Çin’den çekilmeye hazırlanıyorlar. Japon  şirketleri on binlerce işçi çalıştırıyorlar. Bu yüzden bu ekonomik gelişmelerden, Çin ekonomisin de olumsuz yünde etkilenmesi kaçınılmaz. Ancak, Çin Ticaret Bakanlığı uzmanları,  Japonya ekonomisinin bu gerginliklerde, Çin ekonomisinden daha çok zarar göreceğine inanıyorlar.(Xinhua, 25/09/2012)
Bu gerginlikten, Çin Japonya’dan tavizler kopararak, dolayısıyla zaferle çıkarsa, hem bölgedeki etkinliğini daha da arttırmış, hem de Taiwan ile ilişkilerini bir adım daha ileri götürerek, ABD’nin bölgedeki etkisinde bir delik daha açmış olacak.

No comments: