Japonya’nın
Senkaku/Diaoyu adalarını kamulaştıracağını açıklamasıyla üç hafta önce, kaygı verici biçime patlak veren
Çin-Japonya gerginliği, siyasi, diplomatik, ekonomik sonuçlar üreterek bölgeyi
etkilemeye devam ediyor.
Japonca Senkaku,
Çince Diaoyu olarak adlandırılan adalar, 19. Yüzyılın sonuna kadar Çin’e aitti.
Çin, Japonya’ya savaşta yenilince, adalar 1895’de, Japonya topraklarına
katıldı. II, Dünya savaşı sonunda, adaların yönetimi ABD’ye geçti. ABD bu
adaları 1970’lerin başında, Çin ve Japonya arasında sürekli bir sorun alanı
yaratmak üzere, yeniden Japonya yönetimine devretti. Çin’de piyasa reformları başladığında Den Xiaoping,
gelişme sürecini aksatmamak için, gelin “bu
sorunun çözümünü bizden sonra gelecek daha akıllı kuşaklara bırakalım,
ilişkilerimizi geliştirmeye öncelik verelim” demişti.
Daha akıllı bir
kuşağın tarih sahnesine çıkıp çıkmadığına ilişkin soru bir yana, geçen haftaki
gelişmelerin yönü, Asya-Pasifik stratejisini, Çin’i, Japonya ile dengelemek üzerine
kuran ABD’nin bölgedeki etkisinin, bu gerginlikle daha da zayıflayacağını
düşündürüyordu.
Normalleşmenin 40. Yıldönümünde...
Geçen hafta Çin –
Japonya ilişkilerinin II. Dünya Savaşından sonra normalleşmesinin 40.
yıldönümüydü. Ancak bu kez iki ülkenin liderleri geleneksel iyi niyet
mesajlarını yayımlamayı dışişlerine bıraktılar. Aynı günlerde Çin ordusu, uzak
denizlere güç yansıtma kapasitesi anlamına gelen, ilk uçak gemisini teslim
alıyordu.
Aynı hafta, Çin
ile Japonya arasındaki, tartışmaya, adaların üzerinde hak iddia etmeye karar
veren Taiwan’ın da katılmasıyla, gelişmeler ilginç bir boyut kazandı. Taiwan,
ABD’nin yakın müttefiki ve Çin’i
dengelemekte kullanmayı amaçladığı bir başka ülke. Ne ki, Çin Taiwan üzerinde
de hak iddia ediyor, bu ülkeyle birleşme amacından vaz geçmiyor. Buraya kadar
bir yenilik yok. Yeni boyut, Taiwan balıkçı gemilerini tartışmalı adalara
gönderdiğinde, Çin’in devreye girerek, bu gemileri olası bir Japonya saldırına
karşı koruyacağın açıklamasıyla
şekillendi. Çin, Japonya ile arasındaki anlaşmazlığı, bir ABD müttefiki olan Taiwan ile ilişkilerin
geliştirmekte kullanıyordu...
Tüm bunlar çok
ilginç, ama bence geçen haftanın en ilginç gelişmeleri Japonya’da yapılan kimi
açıklamalarda ve ekonomi haberlerinde gizliydi. Japonya’da aralarında Nobel
ödüllü Oe Kenzaburo ile bu yıl
Nobel’e aday Haruki Murakamı’nin de bulunduğu 1300 entelektüel, bir ortak
açıklamayla, Japonya hükümetini “tarih
anlayışı üzerinde bir kez daha düşünmeye... Senkaku/Diaoyu adaları üzerinde
kısır döngüler yaratmamaya” çağırdı.
Murakami de, Milliyetçiliği, içerken
haz veren, insanda aşırı hastalıklı duygulara, tepkilere yol açan, ancak ertesi
gün kalkınca büyük baş ağrısı yaratan ucuz bir içkiye benzetiyordu.
Japonya’nın büyük
gazetelerinden Ashai Shimbun’un
aktardığına göre Japonya’nın en güçlü işverenler örgütü Kiadanren’in başkanı Hiromasa Yonkura’da entelektüellerin
açıklamalarına paralel yönde düşünüyor. Yonkura’ya göre “Besbelli ki Çin bu adalar konusunda ciddi kaygılara sahip. Japon
hükümetinin Çin’le aramızda toprak sorunu anlaşmazlığı yok açıklamaları tam bir
saçmalık” . “Bu açıklamalar özel sektör
görüşmeleri düzeyinde kabul edilebilir bir tutum değil.” Diyen
Kiadanren başkanı, ekliyor: “Umarım Japon
hükümeti bu tavrından vaz geçer”.
Kiadanren’in bu
yaklaşımının arkasında, gerginliklerin Japon ekonomisi üzerinde, hava
taşımacılığından, turizme, dayanıklı tüketim malları ihracatına kadar,
yarattığı olumsuz etki yatıyor. Çin, Japonya’nın en büyük ihracat pazarı. Japonya’nın,
Honda, Toyota gibi birçok dev uluslararası şirketi Çin’i üretim ve ihracat
platformu olarak kurulmuş fabrikaları ve dağıtım ağları var. Şimdi yükselmeye
başlayan, Japonya karşıtı milliyetçilik, üretim, aksatıyor satışları etkileyen
boykotlara yol açıyor. Japon şirketleri Çin’den çekilmeye hazırlanıyorlar.
Japon şirketleri on binlerce işçi
çalıştırıyorlar. Bu yüzden bu ekonomik gelişmelerden, Çin ekonomisin de olumsuz
yünde etkilenmesi kaçınılmaz. Ancak, Çin Ticaret Bakanlığı uzmanları, Japonya ekonomisinin bu gerginliklerde, Çin
ekonomisinden daha çok zarar göreceğine inanıyorlar.(Xinhua, 25/09/2012)
Bu gerginlikten,
Çin Japonya’dan tavizler kopararak, dolayısıyla zaferle çıkarsa, hem bölgedeki
etkinliğini daha da arttırmış, hem de Taiwan ile ilişkilerini bir adım daha
ileri götürerek, ABD’nin bölgedeki etkisinde bir delik daha açmış olacak.
No comments:
Post a Comment