Wednesday, June 25, 2014

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Üzerine Bir Not

CHP’nin, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak MHP ile birlikte saptamış olması, CHP saflarında, genel olarak “sol” hareket içinde gerginlik yarattı.
CHP’nin adayını belirleme biçimi, seçim konjonktürü bağlamında, ilkesiz pragmatizm, daha yumuşak bir ifadeyle hesap hatası olarak görülebilir. Ancak adayın özellikleri çok daha önemli bir soruna işaret ediyor.

‘Siyaset rejimi’ 
Bu önemli sorunu“siyaset rejimi” kavramının yardımıyla irdeleyebiliriz. (Bu kavramı, devletin yapısına gönderme yapan “rejim” kavramından farklı bir anlamda kullanıyorum.) 
(...)

Wednesday, June 18, 2014

Altüst Oldu ‘Hesaplar’...

Aslında bir süredir “hesap” filan yoktu. AKP Türkiyesi’nin dış politika fantezilerini destekleyen illüzyonlar vardı o kadar. 

Ortaçağın Haçlı ordularının vahşetini aratmayan IŞİD, Musul’u, bazı Irak kentlerini, Irak’ın en büyük rafinerisini, bu arada yüzlerce insanı infaz ederek ele geçirince, ABD dış politika çevrelerinde “şafak attı”. Aslında, “şafak attı” demek de doğru değil. Çünkü ABD’li bir Irak uzmanı ve CENTCOM Danışmanı Prof. Derek Harvey,David Ignatius’un aktardığına göre “IŞİD, Musul’un kontrolünü aslında iki ay önceele geçirdi”... “Geçen hafta IŞİD’in yaptığı, bu süreci tamamlamak, adeta çürük ağacı devirmek oldu” (Washington Post 14/06) diyormuş.

Yazının devamını okumak için "tık"layınız 

Wednesday, June 11, 2014

Dünyanın V. Köşesi (II)

Pazartesi yazımda “Dünyanın V. Köşesi” olarak nitelediğim İslamcı-cihatçı terörist hareket, ABD ve AB dış politikasının önemli konularından birini oluşturuyor. 

Geçen günlerde bir intihar saldırısındaki teröristin ABD vatandaşı oluğunun anlaşılmasından, Belçika’da bir sinagoga yönelik, bir Fransız vatandaşı tarafından gerçekleştirildiği anlaşılan silahlı saldırıdan sonra tartışmalar yoğunlaştı. Pazartesi yazımda değindiğim Rand Corporation raporu; Al Monitor’un El Safir gazetesinden aktardığı Gilles de Kerchove söyleşisi, Mustafa Tlili’nin, The New York Times’da yayımlanan denemesi, Batı’nın nihayet durumu kavramaya, siyasal İslamın ılımlı ve radikal kanatları arasında bir ayrım yapmaktan vazgeçmeye başladığını düşündürüyor.
(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

Wednesday, June 04, 2014

‘Gezi Olayı’ ve ‘XI. Tez’

Gezi Olayı’nın 1. yılında “Filozoflar dünyayı yalnızca, çeşitli biçimlerde yorumladılar. Esas önemli olan değiştirmektir” diyen “XI. Tez”in (“Feuerbach üzerine tezler” K. Marx) uyarısını bir kez daha anımsamak yararlı olabilir. 

“Gezi” sözcüğünün yanına çeşitli, “isyan”, “direniş”, “hareket” gibi betimlemeler konularak anlamlandırılmaya çalışılan toplumsal sarsıntıyı ben, “Olay” kavramı kapsamında analiz etmeye çalışmıştım. “Gezi Olayı”nın ardından “Ne oldu?”, “Neydi?”, “Bitti mi?”, “Tekrarlanabilir mi?”, “Peki ne değişti” sorularını hep birlikte cevaplamaya çalıştık, hâlâ da çalışıyoruz. Bu durum verili bilgi sisteminin içine bir delik açan yeni soruları getiren “şey”lere ilişkin “olay” kavramının kullanımını da destekliyor.

Yazının devamını okumak için "tık"layınız