Thursday, May 15, 2008

“Darbe mi, Demokrasi mi?”

Güneri Civaoğlu aktarıyor:

“Jacques Attali’nin şu mesajları dikkat çekiciydi:
- ‘Türkiye’nin Mısır olması kaygısı var. Mısır da siyasi İslama kaydı. Böyle bir beklenti yoktu ama kökten İslamcılar Mısır’da egemen oldu.’ (Milliyet, 15.05.08)

Yaklaşık bir yıldır bunu anlatmaya çalışmıyor muyuz? “Türkiye İran olur mu?" Sorusu, hep “cambaza bak cambaza…” fıkrasını anımsatan bir etki yaparak, dikkatleri siyasal İslam’ın “pasif devrim sürecinden” uzaklaştırmaya, bu süreci gizlemeye yardımcı oldu. Sorunu AKP ile sınırlayanlar hala, gerçek toplumsal dönüşümün nerede ve ne düzeyde yaşanmakta olduğunun görülmesini engelliyorlar.

AKP kapatılsa bile bu “pasif devrim süreci” toplumsal dönüşüm ilerlemeye devam edecek. Bu dönüşümü geri çevirmenin yolu, ekonomik, siyasi kültürel bir seri reformdan geçiyor ki, bunları yapacak bir hükümet olasılığı bu gün Türkiye’de yok, uzun süre de olacağa benzemiyor.

Türkiye’de çelişkiyi, “ya darbe, ya demokrasi” olarak kuran kimi “solcular” son derecede büyük bir tarihsel yanılgı içindeler. Belli ki, toplumdan kopuk yaşamları, uygun çevrelere yakın durma kaygıları ve sekter yapıları, teori üretmedeki kabızlıkları bu gerçekleri görmelerini engelliyor.


No comments: