Wednesday, February 25, 2015

SYRİZA Deneyimi Ne Söylüyor?

SYRİZA’nın Avrupa Birliği temsilcileriyle yürüttüğü pazarlığın birinci aşaması, Çipras ve Varufakis, kazı ne kadar çevirseler boşuna, büyük ölçüde yenilgiyle sonuçlandı. Bunu, Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’nin “işte burunlarını sürttük”, hatta “içlerine bir bomba koyduk” anlamına da gelen “Atina hükümeti, bu anlaşmayı Yunan seçmenine anlatmakta epey zorlanacak” sözlerinden de çıkarabiliyoruz. Kısaca özetlersek, SYRİZA, asla görüşmeyeceğim dediği Troyka (Avrupa Merkez Bankası, IMF ve Avrupa Komisyonu) ile masaya oturdu. Yardım alma programını yenilemeyeceğim derken, dört ay uzatma aldı, buna karşılık Troyka’yı ama esas olarak Almanya’yı tatmin edecek yeni bir “reform” (borç ödeme) programı hazırlamayı kabul etti. Bunlara karşılık, SYRİZA hükümeti, var olan anlaşmalarda ön-görülen bütçe fazlası oranını büyüme hızına bağlayarak Yunan halkına, çok az da olsa bir rahatlama getirebilecek.

Böylece, daha önceki bir yazımızda sorduğumuz “Bugünün kapitalist dünya ekonomisinde (kriz, depresyon, jeopolitik sorunlar, servetin ve siyasi iktidarın yoğunlaşma düzeyi) tek ülkede demokratik reformlar başarıyla uygulanabilir mi? SYRİZA hükümeti nereye kadar, nasıl ilerleyebilir?” (“Tek Ülkede Demokratik Reform?”, 11/02/12) sorularının cevabı da belirginleşmeye başladı.

SYRİZA üzerine iki yanılgı 

Yazının devamını okumak için "tık"layınız 

No comments: