Wednesday, February 07, 2007

Herkesin hastalığı

Cengiz Çandar aktarıyor: “ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried, meslektaşımız Yasemin Çongar’a, “Milliyetçilik küçük halkların ürünüdür. Kendine güvenen halkların değil. Bence Türkler yüce bir halktır Yüce bir halkın 301 gibi yasa maddelerine ihtiyacı olmaz... Milliyetçilik Türkiye’nin tekelinde değil. Bütün ülkeler bu hastalığa yakalanmıştır. Mesele, Türkiye’de milliyetçiliğin olup olmaması değil, iyi liderlerin bu konuda ne yapacağıdır... Bunu yapabilmek ahlaki liderlik gerektiriyor. Ben, İstanbul’daki cenazede ‘Hepimiz Hrant Dink’iz, Hepimiz Ermeni’yiz” diyenlere bakınca, bu ahlaki liderliğin Türkiye’de mevcut olduğunu görüyorum” demiş.” Sonra ekliyor, “Yerden göğe doğru bir değerlendirme”

Ulusal çıkar adına dünyada her yerinde 1000’den fazla üs tutan, yıllık savunma harcamaları, dünyanın tüm diğer ülkelerinin toplam savunma harcamalarının iki katı olan, ulusal çıkarı adına önleyici vuruş taktiğini canlandıran, sağa sola saldıran, ülkeleri, toplumları yıkan, uluslararasi yasaları hiçe sayan, uygun gördüğü her noktada ve anda, insan haklarını rafa kaldırmayı, işkence yapmayı, istediğini öldürme hakkını kendinde gören, ülkesindeki tüm televizyon kanalları sabahtan aksam kadar milliyetici şoven dizilerle dolu, resmi ideolojisi “Amerika’nın istisnai hatta ilahi, statüsünün” durmadan vurgulandigı, her başkanın göreve başlama konuşmasını hep bu tema üzerine (“Plymouth Rock”) kurduğu bir devletin Dışişleri Bakan yardımcısının, dünyanın geri kalanını milliyetçilikle suçlaması ilginç değil mi?

Mesele Türkiye’de milliyetçiliğin olup olmaması değil, iyi liderlerin bu konuda ne yapacağıdır... Bunu yapabilmek ahlaki liderlik gerektiriyor” sözlerine gelince, eh artık bu Oryantalist sırt sıvazlayıp, iş yaptırma taktiklerine de alıştık, yüzümüz filan da kızarmıyor. Bu ahlaki liderliği gösterebilen liderlerimiz, Petrol yasasını gündeme getirip, yabancı sermayeye yönelik eleştirilerin paranoya olduğunu, “Kıbrıs’a takılmayıp” büyük resmi izlememiz gerektiğini söyleyince de içimiz ısınıyor, yorganı başımıza çekip rahat rahat uyuyoruz.

Diğer taraftan, Çandar'ın, Çongar yoluyla Fried’den aktardığı, inciler, insanın aklına hemen “Peki neden dünyanın geri kalanında milliyetçilik, diğer bir değişle egemen sınıflarda kendini koruma refleksi gelişiyor?” Sorusunu gündem getirmiyor mu? Ayrıca Çandar’ın “Yerden göğe doğru bir değerlendirme” saptamasına ne demeli?

No comments: